21 Haziran 2011 Salı

Yes Man!

Bu aralar filmlerden yana şansım iyi gidiyor. Bugün de "Yes Man"i izledim, eğlenceliydi, iyi geldi.



İlginç bir şekilde bugün çabuk geçiyor. Annemin evinde temizlik faaliyetleri olduğu için belki de. Bir gürültü patırtı, faaliyet derken annem benle pek ilgilenmiyor. Bu da bana iyi geliyor. Bir de evde annem dışında birinin olması da eğlenceli tabi.

Haziran sonunda Garmin'in patronu geliyormuş. Sinir oldum çünkü akşamları eğlendirilmek isteyecek kendileri ve bu da demek oluyor ki ben daha uzun saatler annemle takılacağım ve annem "Garmin de senle hiç ilgilenmiyor, insan biraz erken gelmeye çalışır vs." diyerek beynimi uyuşturup, sinirlerimi alevlendirecek. Gelmese olmaz mı şu patron! Zaten son dönemde Garmin'in çalışma arkadaşlarına ziyadesiyle sinir olmaya başladım. Sebep sormayın, sinir oluyorum işte. Güzel birşey aslında insanın iş arkadaşlarının olması. Çalışmayınca insanın kendisine ait, gizemli bir dünyası ve gizemli iş arkadaşları olamıyor. Ben mesela Garmin'in birlikte çalıştığı kadınlardan birine, iki üç kere görmüş olmam rağmen kılım. Çok kanka, çok iyi, çok soylu, çok boylu, çok çalışkan, çok iyi kalpli, çok becerikli, çok nazik, çok akıllı bir kadın Garmin'e göre. Eee ben de haliyle, çaktırmamaya çalışsam da kıskanıyorum ve sinir oluyorum. Bu da en doğal hakkım değil mi? Şimdi ben de çalışsaydım ve iş dönüşü, "Yaaa bizim şirkete Ayhan diye bir çocuk başladı, birlikte bir proje yapacağız, nasıl beyefendi, nasıl zeki, nasıl hoş, nasıl kibar bir çocuk anlatamam. Sabahları işe gelirken de bana kahve ve çiçek şeklinde kurabiyeler alıyor. Hiç bu kadar iyi bir arkadaşım olmamıştı yaaa," desem Garmin de benim gibi sinir olmaz mı? Bana kalırsa olur...

Böyle işte, şu sıralar Garmin'e ve çalışma arkadaşlarına takmış durumdayım. Takmamak, aklıma fikrime sahip olmak için elimden geleni yapıyorum ama olmuyor. Neyse yapacak bir şey yok aslında, keyfime bakmalıyım, saçmalamamalıyım, evrene olumlu sinyaller göndermeli, her düşündüğüme dikkat etmeli ve en kısa zamanda tüm kişisel gelişim kitaplarını, annemini evinin arka bahçesinde biraraya toplayıp yakmalı ve etrafında hoplaya zıplaya dansetmeliyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder