16 Haziran 2011 Perşembe

"Karneni Göster, Kitabını Al"

Sabahleyin boş gözlerle kanallar arasında gezinirken, karşıma bir reklam çıkıverdi; reklamdaki herkes alçak sesle, hatta fısıltıyla konuşuyordu. Simitçi, fısıldayarak simidini satıyordu, gol sevinci yaşayan taraftar sessiz sedasız zıplayıp, gülüyordu. Yıllardır sessizliğin peşinde koşan ve gürültüden hiç mi hiç hoşlanmayan şahsımın gözleri parladı tabi bu görüntüler karşısında, sanki reklam benim için yapılmıştı. Herkes de bir sessiz olma gayreti vardı ve ben de bu sessiz insanlar neredeyse oraya gitmek istiyordum.



Ve bu sessiz reklam sonunda da harika bir yere bağlandı; reklamdaki tüm insanlar çocuklar rahat rahat kitaplarını okusun diye çıt çıkartmıyorlardı. Şahaneydi, etrafta tatlı bir sessizlik ve çocuklar İş Bankası Kültür Yayınları'nın onlara karne hediyesi olarak verdikleri kitapları okuyorlar. Sonra aklıma bizim yazlıktaki çocuklar geldi, acaba onlar da izliyorlar mıydı bu reklamı? İzliyorlarsa sessiz sedasız kitap okuyan çocuklar için ne düşünüyorlardı? Ve canları kitap okumak istemiş miydi? Acaba bu yaz, sabahtan geceyarısına kadar çığlık çığlığa bağırmak yerine, kitap okumak isterler miydi? Onlara sormak lazım ama ben onlara söz veriyorum, eğer canları kitap okumak isterse, söz veriyorum, ben çıtımı çıkartmayacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder