18 Ağustos 2011 Perşembe

Tesadüfler ve Nohut

Bir görüşe göre, hayatta hiçbir şey tesadüf değil. Karşılaştığımız insanlar, bulunduğumuz ortamlar, yediğimiz içtiğimiz, dinlediğimiz, okuduğumuz; hepsi bir amaca hizmet ediyor, hepsinin bir anlamı var, hiçbiri tesadüfi değil. Bu görüşe inanınca, haliyle olan biten herşeye bir anlam atfetmek ya da "Ya bu niye böyle oldu? Bunun anlamı ne şimdi?" diye düşünme ihtiyacı doğuyor bünyede. Mesela, hayatta hiçbir şey tesadüfi değilse ve bir anlamı varsa; benim haftada birkaç gün aynı adamla karşılaşmamın sebebi ne?

Şöyle ki, iki üç hafta önce, televizyon kanalları arasında gezerken, bir programın konuğu olan adam gözüme tanıdık geldi. Ünlü biri değildi ama sanki ben bir yerlerden tanıyordum. Üstünde durmadım. Bu olaydan birkaç gün sonra, bir akşam Garmin'le arabayı bir ara sokağa park ettik ve o da ne, sözkonusu adam birkaç araba arkamızdaki arabaya biniyordu. 'Allah Allah" dedim kendime, hani sözkonusu sokak evimize yakın olsa diyeceğim ki, aynı bölgede oturuyoruz o yüzden görüyorum ama öyle değil. Ertesi hafta, annemle bir cafede çay içerken, haydaaa yine aynı adam üç beş masada arkadaşlarıyla oturuyor. Artık o an, "Bu adam neden sürekli karşıma çıkıyor?" diye düşünmeye başladım. Tabi bir sonuca ulaşamadım. Derken, dün annem bir mağazada kasada ödeme yapıyordu ve bir de baktım, yine aynı adam annemin arkasında kuyrukta. Haydaaa oldum. Nedir şimdi bu? Hiçbir şey tesadüfi değilse, bu adamı sürekli görmem bana ne anlatmaya çalışıyor ya da kişisel gelişim dilinde konuşacak olursak, "Evrenin bana mesajı ne?" Ben şahsen bir cevap üretemiyorum ve bir anlam bulamıyorum. Belki de hiçbir şey tesadüfi değil. Ama şöyle bir durum da var, çok az sokağa çıktığım düşünülürse, bu adamla mütemadiyen karşılaşmam gerçekten ilginç. Hayırlısı diyelim.

Ve nohut. Yani yemesi güzel de. Neden bu güzel bakliyatın kabukları var. Annem sabahleyin, haşladığı nohutun kabuklarını ayıklama görevini bana verdi. Alt tarafı bir kase dolusu nohut vardı ama bir ara kafayı üşütüyorum sandım. Bir tabak yemek için, saatlerce uğraş dur, yok haşla, yok kabuğunu ayıkla, sonra soğan doğra, domates doğra, kavur pişir vs. Söyleyince söyledi oluyor, şimdi ben neden yemek yapmayı seveyim? Nohut yesem ne olur yemesem ne olur? Kuru fasulye de aynı işlevi görmüyor mu mesela?

Evet şu sıralar hayatımda tesadüfler ve nohut var, bakalım sözkonusu adamı bir daha ne zaman göreceğim?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder