5 Ağustos 2011 Cuma

Başkasının Hayatını Yaşamak

Teyzemle kuzenim gittiler. Ev ve annem bir miktar sakinleşti. Kendisi şu an temizlikle meşgul, ben de Queen eşliğinde hem birşeyler yazıyorum, hem de moda bloglarına bakıyorum ve kıskanıyorum. Keşke ( bayağı sık demeye başladımmm) ben de moda bloggerı olsaydım çünkü bayağı renkli ve eğlenceli bir hayatları var dışarıdan görüldüğü kadarıyla. "Eee seni ne tutuyor, sen de modayla, giydiğin, aldığın, sattığınla ilgili yaz, oturup saçmalayacağına," diyebilirsiniz ama öyle değil işte. Yani çok istememe rağmen öyle şahane, çarpıcı giyinebilen biri değilim. Bu yolda vakti zamanında çok para da harcadım, dolapları tıkış tıkış doldurdum ama yok ben de o yetenek yooooooookkkk. Mesela bu moda bloggerları, acayip ucuza şahane şeyler giyebiliyorlar ve her daim güzel ve havalılar.



Bir de moda bloggerı olunca o çekim senin, bu mağaza benim, şu parti kiminse kimin gezebiliyorsun ve davet edilebiliyorsun. Sonra gezdiğin gördüğün yerlerde verdiğin pozları bir güzel yayınlıyorsun blogunda; Elbise: H&M, Ayakkabı: Nine West, Çanta: Miu Miu diyerek. Şahane değil mi? Bir taraftan da zor olmalı her gün havalı olmak aslında. Yani en azından ben olamıyorum bir türlü. Moda bloggerları dışında bazı arkadaşlarım da bu havalı olma meselesini pek iyi beceriyor. Ben de her seferinde "Ayyy bunu nereden aldın?" diyen kişi oluyorum. Arıza bende belki de, niye takıyorsam güzel giyinmeyi bu kadar? Ama seviyorum işte.Yok yok kesin çok isterdim başarılı, çok takip edilen bir moda bloggerının hayatını yaşamayı. Tabi hayatını yaşayacağım moda bloggerı, geçimini de bu moda blogu üzerinden sağlıyor ve çalışmıyor olmalı! Bir de her türlü davete çağrılıyor olmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder