23 Eylül 2010 Perşembe

Kadınlara "Mutlu" Evlilik İçin Verilen Tavsiyeler

Erkeklerin evliliklerinin mutlu, keyifli devam etmesi için neler yapabileceklerini aralarında konuşup konuşmadıklarını bilmiyorum maalesef. Ve bu noktada üzülerek Jane Austen'dan pek bir farkım olmadığını düşünüyorum, çünkü Jane Austen da bir açıdan benim gibi erkeklerin başbaşa konuştukları ortamlarda bulunamadığı için romanlarında erkeklerin özel sohbetlerine pek yer vermemiş ya da verememiş. Sanırım en iyisi, erkek erkeğe sohbetlerin yapıldığı ortamlara yakın olup, çaktırmadan onları dinlemek. Bunu aklımın bir köşesine not etmeliyim.

Kadınlar arasında evliliklerinde yaşanan olumlu, olumsuz değişimler, ilgisiz eşlere yeniden ilgili hale getirmek ve evliliği renklendirmek için neler yapılabileceği ana sohbet konularından biri. Ben de bugün evlilikleri durağanlaşmış hatta daha çok eşlerin aynı evi paylaşan, ev arkadaşlarına dönüştüğü durumlarda kadınlara verilen tavsiyeleri yazmak istiyorum!

- "Eşini her gün farklı bir şekilde karşıla şekerim! Mesela X adlı oyuncu kocasını her gün değişik bir şekilde karşılıyormuş, herhalde mutlu evliliklerinin sırrı bu çünkü yıllardır evliler." ( Sabah sekiz akşam sekiz çalışan ve kocasından sadece on dakika erken eve gelip, akşam yemeği derdine düşen bir kadın kocasını nasıl her gün farklı karşılayabilir?)

- "Canım evde üstüne başına biraz dikkat et! Ne bu halin? Altında mor bir eşofman altı, üstünde yeşil bir t-shirt! Benim bile gözlerim rahatsız oluyor sana bakarken." ( Hem iş hem çocuk peşinde harap olan ve işyerindeyken sütyeni bütün gün bir cendere hissi yaratan, külotlu çoraptan, belini sıkan etekten, ayağındaki topuklu ayakkabılardan fenalık geçiren bir kadın evinde de rahat edemeyecek mi canım?)

- "Onun hoşuna gidecek programlar yap hayatım, mesela birlikte birşeyler yapın haftada bir gün." ( Tek yaptığı işten eve gelip, yemek yedikten sonra yatana kadar televizyon izlemek olan ve sürekli çok yorgun olduğunu söyleyen bir adamı hangi program yapıştığı kanepeden kaldırabilir acaba?)

- "Biraz kilo ver, saçına başına bak, iyice bıraktın kendini." ( Kilo mu evlilikleri bozuyor? Koca göbekleriyle evliliklerinde olup bitenleri hiç takmayan ve hatta kendilerine sevgili bulan kocaları nasıl açıklıyoruz peki?)



Kadınlara evliliklerini renklendirmek ya da mutlu evlilik için verilen bu tavsiyeler uzatılabilir ve burada mesele verilen tavsiyelerin mantıklı ya da mantıksız olması değil. Bence burada mesele, tavsiyelerin nedense hep - bildiğim kadarıyla - kadınlara verilmesi; kadın kendine bakacak, kadın program yapacak, kadın düşünecek, kadın herşeye koşacak, evliliği kadın "mutlu" bir evlilik haline getirmek için uğraşacak, erkekler kanepelerinde oturmaya devam edecek. Belki de ben yanlış biliyorum ama çevremde gördüğüm, erkeklerin evliliklerine daha basit bir şekilde baktığı; evliler, çocukları var, işte yaşayıp gidiyorlar ve bir şekilde bu onlara yetiyor. Ancak bu tablo kadınlara yetmiyor ve onlar sürekli bir düşünme ve uğraşma içerisinde. Belki de herkesin tavsiyeleri bir kenara atıp, dilediği gibi yaşaması, giyinmesi, düşünmesi gerekiyor. Evet ya, unutun size verilen tavsiyeleri, boyası gelmiş saçlarınız, mor eşofmanız ve göbeğinizle hayatınıza istediğiniz gibi devam edin, isteyen sever isteyen sevmez!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder