2 Eylül 2014 Salı

İstediğin Kadar Kaç

Bugün tam da babamı trafik kazasında kaybetmemizin 20. yılında tekrar araba kullanmak zorunda kaldım. Hem de 4 gündür yaşadığımız bir ülkede ve neredeyse 10 yıldır direksiyon başına oturmamışken. Bir de arka koltukta Tombi varken. Kendisini bundan sonra her gün benim okula götürmem ve bir de üstüne almam gerekiyor. Sanırım kaçtığın neyse sen istediğin kadar kaç gelip gerçekten seni buluyor. Beni buldu işte. Garmin'in iş nedeniyle tayini, toplu ulaşımın geliştiği bir Avrupa ülkesine değil de yolların uçsuz bucaksız olduğu, herkesin dev arabalarını çılgınca kullandığı ve trafiğin hiç durmadığı bir Arap ülkesine çıktı. Benzin ucuz ya herkes araba kullanıyor! 

Buraya gelmeden önce pek cesurdum, 'ne var ya kullanırım tekrar' diyordum. Ama bu sabah kalktığımda bir de baktım günlerden babamın öldüğü gün ve ben araba kullanmak zorundayım. Allah'tan Garmin de yanımdaydı, bu hafta o da olacak gelip giderken ama gelecek haftadan itibaren ben ve Tombi gideceğiz. Yollarda öyle uzuuuun ki bir türlü hafızaya alamıyorsun. Bugün sadece götürdüm, yarın hem götüreceğim hem getireceğim. Allah'a emanet, Allah iyi şoförlerle karşılaştırsın ne diyeyim.

Tabi araba kullanmayınca hayat da sınırlı burada. Şu an sadece okul yolunu bildiğim için Garmin işe gittikten sonra ev bulana kadar kaldığımız otelde kapalı kalıyoruz. Alt katta saçma bir Arap restaurantı ve bir de küçük havuz var, işte idare etmeye çalışıyoruz. Her gün Bağdat Caddesi'ne 20-25 dakikada yürüyorum diye dertlenen bana yine şu çok bilmiş Evren ve tabi Yaratıcı dersini verdi: "Buyur canım, uzaklık, evde sıkılmak nasıl olurmuş gör" dedi. Alacağım dersimi tabi...

2 yorum:

  1. Evrim teorisinin canlı örnekleriyiz, kaçarı yok, çok yakında hem araba kullanır hem fotoğraf çekersin biz de sebepleniriz diyorum:-)

    YanıtlaSil
  2. Umarim:) fotoğraf çekiyorum ama ipadden yazınca koyamıyorum bi türlü, bugün bi daha deniyim bakalımmmmm

    YanıtlaSil