21 Temmuz 2014 Pazartesi

Yazalım

Tombi'nin oyun grubunda son 3 günü. Yani benim tek başıma kahve, sigara içtiğim günler sona eriyor:( 

Yazmak istediğim bir sürü şey var -dı ama yorgunluk, stres, şaşkınlık ve tabi uykusuzluk nedeniyle herşey aklımdan uçup gidiyor. 

İnsanın şöyle rahat rahat konuşabileceği birileri olmalı hayatında. Ben bu açıdan ziyadesiyle şanssızım şu aralar.  Konuşsam da anlatacak pek birşeyim yok aslında. 'Çok uykusuzum, keşke bir yardımcımız olsa, eski evimizi çok özlüyorum, ablam bir garipleşti son aylarda, bazen belki de sık sık Garmin fena halde sinirime dokunuyor, bir yardımcımız olsa keşkeeee -ev işlerinden ve yemek yapmaktan tüm kalbimle nefret ediyorum- , bir şekilde çalışmam lazım ama 9 yıldır çalışmıyorum ve ne iş yapacağımı hiç ama hiç bilmiyorum, neredeyse 20 yıldır arkadaş olduğum insanlar hayatlarında ilerlerken ben yerimde sayıyorum hatta geriliyorum ve aslında onlarla gerçek bir arkadaşlığım olduğu da söylenemez, zaten arkadaşlık dediğin ne ola ki, çocuklarımı çok seviyorum ama sanki onlara da iyi annelik yapamıyorum, Tombi sinirli bir hal almaya başladı son günlerde ve ben de ona bağırıp sonra vicdan azabından kahroluyorum, fit olmak istiyorum ama hep 'ama'larım var. 

Şöyle bir filmin içindeymişcesine, birden ayağa fırlasam ve hayatımın kontrolünü elime alsam ve 10 dakika sonraki sahnede incecik vücudumla, çocuklar birlikte oynarken, harika bir yemek pişirirken görünsem? Ve filmin geçtiği iç mekansa ablamın Hamam Sokak'taki eski evi olsa? Yarabbim hayale bak, yine bir ev olayı! Bozdum kafayı evlerle. Param yok pulum yok Bağdat Caddesi'ne yakın ev hayalleriyle ve zayıflama fikriyle hayata motive oluyorum. Acaba tedavim mümkün mü? 

Ve acaba Hamam Sokak'ta otursam gerçekten mutlu olur muyum? Mutluluk senin içinde şekerim, dön de içine bak, hey!!!!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder