1 Kasım 2010 Pazartesi

Yine Yeniden...

İlaca, iğneye ve çatlayan yumurtaya rağmen yine regl oldum. Her zamanki gibi tam zamanında. Küçücük bir umut etme şansı bile vermedi bana sevgili yumurtalıklarım, sağolsunlar. Şu anda da felaket bir şekilde karnım ağrıyor. Yerimden kıpırdayacak halim yok. Sabahleyin tam evden çıkacakken fark ettim regl olduğumu ve kendi kendime küçük bir sinir krizi bile geçiremedim. Belki de iyi oldu evden çıkma gerekliliği yoksa fena halde sardıracaktım "Neden regl oldum yaaa?" diye. Banka, makbuz peşinde koşarken de acım ve sinirim biraz hafifledi. Sonrasında da Richard Bach'ın "Hipnozcu" kitabını aldım, sanki iyi geleceğini hissederek ve tahmin ederek çünkü mevzu çekim yasası ve hayatımızı kendi oluşturduğumuz önermelerle yarattığımız kuramı; "Düşüncelerimizde ne barındırırsak, deneyimlerimizde onu yaşarız." Bu cümleyi okuduktan sonra tabi hemen kendi hayatımı ve düşüncelerimi sorgulamaya başladım. Aslında önceden de, bu tip belki yüzlerce cümle okudum ve her seferinde de kendi kendime bir süre "Şunu olmak istiyorum, bunu yapmak istiyorum," diye önermelerde bulundum, hayaller kurdum. Şimdilerde ise tek hedefim var, o da bebek sahibi olmak. Düşüncemde, çabamda bebek sahibi olmak var ama bir türlü hayata geçirmiyorum. Bir yerlerde bir sorun var. Aslında artık bu konuyu düşünmek, yazmak istemiyorum ama kendi başıma bunalıyorum ve galiba bu konuda çekim yasasını uygulayamıyorum. Niyeyse artık...Henüz "Hipnozcu" bitmedi, belki bitirdiğimde daha derin bir aydınlanma yaşarım. Umarım.



Birileri gelse, şöyle zihnimi, ruhumu yıkasa temizlese, kafamdaki düşünceleri bir bilgisayar programı yükler gibi yeniden yüklese ve ben rahatlasam rahatlasam rahatlasam. Bebekten önce yeniden doğmuş gibi olsam sonra da bebek doğsa, aslında bebek hemn gelse ben yeniden doğmuş gibi olacağım, öyle hissediyorum. Ve fotoğraftaki kediler gibi sarmaş dolaş bir aile olmamızı istiyorum. Haydi çekim yasası, göster marifetini!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder