4 Kasım 2010 Perşembe

Kendimle Terapi

T: Merhaba, bana gelmeye nasıl karar verdiniz?
B: Regl olduğum için gelmek istedim.
T: Anlayamadım. Ben terapistim yalnız, jinekoloğa gitseniz daha mı iyi olurdu acaba?
B: Biliyorum terapist olduğunuzu ve jinekoloğa da gidiyorum ama o pek konuşmuyor, bari sizinle parası neyse verip konuşayım dedim.
T: Tamam, peki ne hakkında konuşmak istersiniz;?
B: Reglim hakkında. Yıllardır çekiyorum kendisinin her türlü kaprisini ama bir halta yaramıyor, yarayamıyor ya da bilmiyorum. Regl oluyorsan hamile kalırsın diyorlar ama ben bir türlü kalamıyorum.
T: Bebek istiyorsunuz ve olmuyor yani?
B: Evet olmuyor yani ve olmadığı için kime sinirleneceğimi şaşırıyorum ama reglim hamile kalmadığımın kesin belirtisi olduğu için ona taktım kafayı.
T: Ancak tıp çok gelişti, olur çocuğunuz merak etmeyin.
B: Hıhhh bu kadar kolay di mi söylemesi! Sizin kaç çocuğunuz var han'fendi?
T: İki oğlum var
B: Jinekoloğumunda biri kız biri erkek iki çocuğu var, üçüncüsü de ikinci karısından yolda. Acaba tek bir evlilik yapan jinekolog var mıdır?
T: Bilemiyorum. Evet, neden bebek istediğinizi konuşalım mı biraz?
B: Bu soruya da hastayım gerçekten, herkese soruluyor mu bu soru merak ediyorum? Arkadaşlarım sorunca tamam, yardımcı olmaya çalışıyorlar, siz sorunca bir garip geldi şimdi. İstiyorum o kadar, taktım kafama, yani fiziksel bir olayın beni bu kadar zorlamasına sinir oluyorum. Herkes çat diye hamile kalıyor, ben kurcalana kurcalana bir hal oldum. Keşke küçükken hiç Türk filmi izlemeseydim.
T: Anlayamadım.
B: Anlayamayacak bir şey yok. Türk filmlerinde erkek ve kadın başlarına gelecek talihsizlikler öncesinde evlenirler ve evlenmelerinden takriben 2 gün sonra, kadın kocasına şahane bir sofra hazırlar, adam gelir ve tam yemeğe başlayacaklarken, kadın cilveli cilveli hamile olduğunu söyler, adam yerinden fırlar ve kadını kucaklayıp bir süre, kahkahalar eşliğinde odada döndürür. Yaa herhalde kocam beni o şekilde döndüremez. Zaten bir keresinde bir kadının kocasına hamile olduğunu söylediği bir sahneye tanıklık etmek durumunda kalmıştım, bu arada kadın hamile olduğunu kocasından önce bana söylemişti. Neyse kadın söylediğinde adam "Öyle mi?" diyip yemeğe devam etmişti.
T: Çok mu kafanıza takıyorsunuz acaba bu bebek işini?
B: Siz bir dahisiniz! Eee evet takıyorum, takmamam, unutmam için ne yapabilirsiniz?
T: Düşünmemeye çalışın.
B: Vallahi bravo! Düşünmesem size gelir miyim han'fendi?
T: Bilemiyorum, kendinize başka birşeyler bulun. Bu kadar çok bebek istemenizin nedenini bulmalısınız.
B: Allah Allah, istiyorum işte. İstiyorum istiyorum istiyorum. Etrafımdaki herkesin çocuğu var, ben de istiyorum, ben de istiyorum.
T: Böyle olmaz ama.
B: Nasıl olur peki? Hiçbir türlü olmuyor ben de. Pozitif düşünce, kuantum, çekim yasası, yaşam koçu, hepsini denedim, olmuyor olmuyor. Şimdi bir de filme çekecekler beni.
T: Nasıl yani?
B: Aman işte, Pazartesi rahim filmimi çekecekler ve onda da birşey yoksa, buyrun işte olay psikolojime kalıyor, siz de hiç yardımcı olmuyorsunuz yani? Yani fiziksel bir mesele yoksa ne halt edeceğim? Niye ben böyle oldum yaaa? Annem, aynı Türk filmlerindeki gibi evlendiği günün gecesi hamile kalmış. Gerçi bu da iyi değil ama sürpriz olmuş neticede. Ben sürprizleri o kadar çok severim ama hiç sürpriz de yaşamam. Ne bileyim, kimse bana sürpriz hediye bile alamaz. Bilirler sürpriz sevdiğimi ama doğum günüm öncesinde gelip "Eee B sana ne alalım?" derler, bir tane çakmak isterim hepsine ama söylerim ne istediğimi çünkü sürprizlerin yanısıra hediyeleri de çok severim.
T: Anlıyorum sizi.
B: Valla bence kimse anlamıyor beni, gerçi nasıl anlasınlar, yaşanmadan anlaşılmıyor hiçbir şey. Neyse ben de en iyisi film çekimimi bekleyeyim. Kesin süremiz dolmuştur di mi?
T: Evet, isterseniz bir daha görüşelim.
B: Yok istemem, anlaşılmamak için bir de üstüne para vermeyeyim di mi ama?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder