29 Temmuz 2013 Pazartesi

Hızımı Alamadım

Pazar günü yaptığım kekin üstüne, dün de yulaflı kurabiye yaptım. Keke kıyasla bayağı güzel oldu. Çünkü sözkonusu kurabiyenin tarifini yazan, sağolsun ölçüleri ve pişirme süresini ayrıntılı bir şekilde yazmıştı.  Kurabiyenin iyi yanı çantamda da rahatlıkla taşıyabilecek olmam. Böylece pastane kurabiyeleriyle Tombi'ye saldıranlarla da savaşabilirim! Az önce de yeni bir kek girişimim oldu. Şekersiz kek! Şu an fırında, bakalım o nasıl olacak?



Kek börek işleri dışında sıcaklardan ve evin etrafında vakit geçirmekten bunalıyorum. Dün Tombi, annem, ben apartmanın bahçesine 5 daire biraraya gelip aldığımız salıncaklara indik. Hamarat ev kadını M. (kızı kek yapan) ve bir diğer hamarat ev kadını N. de çocuklarıyla bahçedelerdi. O kadar çok konuşuyor ki ikisi de, resmen başım ağrıdı, uyuştum. Ve ev kadınına dönüşme korkusu kapladı içimi. Bağdat Caddesi'ne, her zaman gittiğimiz parka (Pastane parkına, bundan sonra kurabiye parkı diyelim) gitmek istedim haliyle. Oradaki anneler kesinlikle bu kadar çok konuşmuyor. Ve saat 17:00 sularında yürüme marifetiyle Bağdat Caddesi yolculuğumuz başladı. Sesli sessiz çok küfrettim yine yürürken. Nerede eski evden 7 dakikada yürümek? Nerede şimdiki, dar kaldırımlarda, 25 dakika yürümek? Ahhhh ahhhh hiç akıl yok bende. İşin kötü yanı bu evden taşınma umudum da yok. Belki şans oyunları derdime çare olabilir. En iyisi, en kısa zamanda bir milli piyango bileti almak.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder