13 Temmuz 2013 Cumartesi

Günün, Haftanın, Ayın Kılı Garmin

Sevgili Garmin, yani eşim, kocam son dönemde çok sinirimi bozuyor. Ben, Tombi ve karnımdaki bebekle ev ve çevresinde dönen bir hayat sürerken, kendileri kaptanlık eğitiminden, tekne yarışlarına, iş yemeklerine uzanan renkli bir hayat sürüyor. Son bombası da iş gereği gitmesi gereken Londra'daki eğitim oldu. Evet, iş nedeniyle seyahat etmek son derece olağan bir durum ama Garmin'in bu bu eğitime yaklaşımı bence hiç de olağan değil. Şöyle ki, eğitim Pazartesi sabahı başlayıp, Perşembe akşamı bittiği halde, Garmin Londra'ya bu sabah ilk uçakla gitti ve Cuma günü son uçakla Londra'dan gece bir sularında dönecek. Bahanesi de Tombi ve doğacak bebeğimiz için alışveriş yapmak, bu arada alışverişin büyük kısmını da internet üzerinden hallettik. Hadi Cumartesi erkenden gitmeyi ve hafta sonu orada gezmeyi, dolaşmayı anladık da, Cuma günü neden o kadar geç dönüyorsun? Bin sabah uçağına efendi gibi gel evine. Böyle desem, "Ama o uçak tam iş çıkışı saati iniyor İstanbul'a, trafikte mi kalayım?" der. Diyecek birşey bulur yani.

Bu seyahatle ilgili sinirimi bozan bir diğer nokta ise, Garmin'in yanında iki iş arkadaşının olması ve bunlardan birinin benim sinir olduğum bir kadın olması. Nedense bu kadın sözkonusu olunca kafamda türlü türlü senaryo oluşuyor, tüylerim diken diken oluyor, içimi bir ürperti kaplıyor. Garmin düşündüğüm şeyleri yapacak biri değil ama kendimi engelleyemiyorum, aklıma türlü şey geliyor. Bu kadınla ilgili sinir bozucu olan durum, erkekler açısından ideal kadın olması; sempatik, destekleyici, yağcı bir hanımefendi kendileri. Tombi doğduğu zaman bize gelmişti bir kere - en uzun görüşüm bu oldu - ve inanamadım Garmin'e karşı tavrına. Öyle bir pohpohluyor ki adamı, kim olsa tav olur. 

Ve son olarak şu an beni sinir eden nokta ise, en son öğle saatlerinde uçağın indiğini bildirmek için arayan Garmin'den şu ana kadar ses çıkmamış olması. Şahsen ben böyle bir seyahate gitseydim, gün içerisinde 3-5 kez arardım Garmin'i, "Keşke sen de burada olsaydın, inşallah bir dahaki sefere birlikte geliriz, Tombi'yi çok özledim, gününüz nasıl geçiyor, çok yoruldun mu?" demek için.  Bende var herhalde bir salaklık.

Kısaca şu sıralar ve şu an itibariyle Garmin'e fena halde kızgınım ve kılım. Bu halim bana ne kazandırıyor meçhul ama sinir olmamak elimde değil. Ve böyle sepet gibi oturup, sinir olmak da ekstra sinir bozucu bir durum!

3 yorum:

  1. işi yoğundur. bu yüzden,sıkma canını.
    güzel şeyler düşün.

    YanıtlaSil
  2. GÜzel şeyler düşünmek lazım ama Cumartesi Pazar iş yoktu maalesef, gezme tozma fasılları. Neyse iyi şeyler düşünmeye çalışmak en iyisi tabi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. biraz bunalmıştır, baba olmak ta kolay değil. ama senin hassas bir devrede olduğunu düşünürsek, sen daha önemlisin.

      Sil