5 Temmuz 2011 Salı

İpek Gibi Bir Ten..

Birileri bana şiir yazmak istese epey zorlanır. Özellikle ten konusunda. Bana aşkından gözleri kör olsa hatta birileri kafasına silah dayasa bile, "ipek gibi tenin gözlerimi kamaştırıyor..." diyemez, dememeli, inanmam. Özellikle son aylarda cildim o kadar sapıttı ki, aynalardan  kaçıyorum. Allah'tan yüzümde fazla bir problem yok. Fakat sırtım! Sanki 2 aydır kızamık geçiriyormuş gibi bir halim var. Tüm sırtımmm kırmızı kırmızı, minik beneklerle dolu. Ve son 2 ayda 3 cilt doktorunu toplam 5 kez ziyaret ettim. Bir tanesi yüzyıllardır doktorum zaten ve ona çok güveniyorum fakat onun verdiği ilaçları kullanmak bir türlü kısmet oldu. Dün tekrar kendisine gittim ve bir dolu ilaç verdi. Umarım bu sefer kullanabilirim. Gerçi verilen ilaçları kullanmak da epey zahmetli, tonikleri yaptırıyorsun. Her gece sürüyorsun, tabi sırtına sürmek için başka birine daha ihtiyaç duyuyorsun ve sözkonusu ilaçlar kokuyor ve üstüne giydiğin şeye yapışıyor. Sabah duş alırken de ilaç bir türlü çıkmak bilmiyor.


Eski Deva ilaç şişeleri...

Ancak bu sefer, hem aynalarla barışabilmek hem de olur da birileri bana şiir yazmak ister diye yarından itibaren ilaçlarımı düzenli olarak kullanmaya başlayacağım. İlaçların yanısıra tabi düşüncelerimi de bir toparlamam lazım çünkü sözkonusu minik sivilcemsi benekler sanki bana hiç geçmeyecekmiş gibi geliyor. Bunda 2 hafta önce gittiğim doktorun da etkisi var, verdiği ilacı dediği gibi düzenli olarak kullandım ama pek birşey değişmedi çünkü. Neyse bunu unutmalı ve eski doktoruma güvenmeli ve inanmalıyım. Ahhh bir geçseler ve pürüzsüz bir tene kavuşsam! Belki biraz da çekim yasası uygularsam faydası olabilir: Kendimi seviyorum, tenimi seviyorum, ben her halimle güzel ve şiir yazılası bir insanım:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder