5 Kasım 2011 Cumartesi

Ortadan İkiye Çatlamamak Adına...

Güzel, güneşli bir günde bence, kimse kimsenin sinirlerini bozmamalı. Ama olmuyor işte. Sabah sabah Garmin benim sinirlerimi bozdu, eee doğal olarak ben de onun sinirlerini bozdum. Gerçi ona birşey olmaz, keyfine bakmasını bilir o.

Sabah sabah abuk sabuk saçmalamaları, haksızken kendini bir anda haklı hale sokmasıyla ve tabi anlayışsızlığıyla çıldırttı beni önce. Sonra da salak kardeşlerinden birinin aradığını iddia ederek, karşıya geçmesi gerektiğini söyleyip beni anneme bırakıp gitti. Oysa bugün annemi özlemeyi hedefliyordum ben. İşin kötü yanı, yarın da annemi özleyemeyeceğim çünkü Garmin yarın bayram için ailesini ziyarete gidecek, ben ise arabayla uzun mesafe gitmem yasak olduğu için, SÜRPRİZZZ, yine annemleyim. Başbaşa. Sevgili ablam da tatile gitti. Ve işte annemle başbaşayız.

Her derde deva, Nutella!

Gerçi annem olmasa şu sıralar halim ne olurdu bilmiyorum. Garmin de bir tripler, ablam ortalarda yok. Bir tek annem ilgileniyor benimle. Ahhh bir de özleyebilsem onu. Nedense bir de fena şekilde ağlama eğilimim de var bugün. Sabah Garmin'e sinirimden zaten bir posta ağladım. Şimdi de yaşlar birikme yapıyor ama annemin yanında hayatta ağlamam, sonra iki saat Garmin üzerine eleştiriler, evlilik üzerine nasihatler, kendi evliliğinin ne kadar harika olduğuna dair içlenmeler ve kapanışşş.

Sanırım en iyisi elime bir kitap ve nutella kavanozu olmak olacak.

1 yorum:

  1. İyi bir haberim var. Dogum sonrasinda da pek aglak olunuyor. VAra yoga aglamistim ben:-) Daha yeni gecti.

    YanıtlaSil