25 Nisan 2011 Pazartesi

En Kısa Zamanda Yapmayı Hedeflediğim İşler - 1

Daha önce de anlatmıştım, uzun zamandır para kazanmıyorum, herhangi bir işin ucundan tutmuyorum. Evin çalışan insanı Garmin, -ona göre- yayılan insanı benim. Eee haklı da aslında, o sabahın köründe kalkıp, köprüleri aşarak işe gidip, bir sürü manyakla uğraşırken ben tatlı tatlı evde oturuyorum ya da sağda solda kahve içip kitap okuyorum. Ve Garmin bir süredir çalışmak istemediğini daha sık sayıklar oldu. Balık tutmak, sürekli basket maçı izlemek istiyor. Bu noktada iş tabi bana düşüyor ama benim de herhangi bir ofis ortamında, müdür ve iş arkadaşları eşliğinde, dokuz-altı çalışmaya hiç niyetim yok. Mirasyedi ve de gayrimenkul zengini de olmadığımız için bir süredir, şöyle bana sağlam para kazandıracak ve bütün günümü almayacak ne tip işler yaparım diye düşünmeye başladım. Ve kendime birkaç iş belirledim.  

Birkaç haftadır televizyon kanallarından birinde, magazin haberlerini, tv dizilerini yorumlayan bir sabah programı başladı. Beş kişi sevimli, rengarenk bir stüdyoda, bir masanın başına oturmuşlar. Kadınlar süslü mü süslü; saçlar yapılı, üzerlerinde cici cici kıyafetler, manikürler yerinde ve önlerinde o günkü magazin haberlerinin fotokopileri, cep telefonları, netbookları.





Ve olaylar gelişmeye başlıyor;

- E.cim sen ünlü şarkıcımızın evinden ayrılmasını nasıl yorumluyorsun? Boşanma sinyalleri mi?
- Eeeeeeeeeeeeeeee, yani daha önce de demiştim, boşanma öncesinde bu strajenin izleneceğini.
- Peki koca evi bırakıp neden gidiyor, çoluk çocuk?
- Şimdiki evi de 1500 metrekare aslında. Şu sıralar baktığı evler ise 500 metrekareymiş.
- Bence adam başka yere taşınmalıydı.
- Hani eskiden, derlerdi ya, adam valizini alır gidermiş diye.
- Evet adam, ceketini alıp gitmeliydi.
- Gitmemiş işte, kadın taşınıyor.
- Belki değişiklik istiyor.
- Evet, bu da olabilir.
- Oldu, şimdi diğer konumuza geçelim. Sence, yarınki dizide neler olacak?
- Ben fragmanlardan gördüm, ilginç şeyler olacak.
- İlginç, yarınki bölümden sonra bu diziyi de yorumlayacağız sevgili seyirciler.
- Peki bu gece, şehirde neler oluyor E.cim?
- Hayırlı bir iş var. Bir defile. İşim biter bitmez oraya koşacağım. 
- Harika, hayırlı bir defile demek.

Ve benim, imla hatalarını, anlam kaymalarını düzelterek yazdığım bu diyaloglar yaklaşık iki saat sürüyor ekranda. Sadece iki saat. Söyleyeyim, ben bu sohbetlerin, magazin haberleri yorumlarının ve dizi analizlerinin kralını yaparım. Ancak maalesef bu tatlı, kafayı yormayan işler için ne yazık ki gazeteye ilan vermiyorlar. Çok merak ediyorum bu insanların nasıl olup da bu işleri yapmaya başladıklarını. Yani magazin haberi yorumlayıp, dizi analizi yapmak için ne tip bir eğitime ya da tecrübeye ihtiyaç duyulabilir ki? Evet, anladığım kadarıyla bu programın güzide sunucuları, magazin gazetecisi, sunucu vs olarak çalışmışlar ama iddia ediyorum ben de yapabilirim bu tatlı işi. Bir de düşünsenize, sabahtan işiniz bitiyor ve işinizi yapmak için takip etmeniz gereken tek şey, magazin haberleri, diziler ve gece hayatı! Ne diyeyim, tek bir şey diyebiliyorum: BEN BU İŞE TALİBİM. Sabah erken de kalkarım, her sabah saçlarımın yapılmasına da ses çıkarmam, makyaja da hayır demem, her gün farklı farklı giysiler giymek de bana zor gelmez. Hakkıyla yaparım ben bu işi, en azından bir hafta deneseler beni görecekler ne kadar yetenekli olduğumu ama dediğim gibi maalesef gazeteye ilan vermiyorlar bu iş için.

2 yorum:

  1. Vardır o işinde zor bir tarafı. :)

    YanıtlaSil
  2. Olabilir ama uzaktan yani evdeki kanepeden o kadar kolay ve şahane bir iş gibi gözüküyor ki:)

    YanıtlaSil