22 Nisan 2011 Cuma

Çalışmak ya da Çalışmamak

Aylardır, hatta üniversite okuma dönemini de eklersem yıllardır çalışmıyorum. Özellikle üniversiteyi bitirdikten sonraki çalışmama sürecinde, çalışmamanın iyi ve kötü yanlarını ziyadesiyle test ettim. İyi yanlarından başlayacak olursak:

1. Özgürsünüz, gün size ait.
2. İstediğiniz saatte yatabilir, istediğiniz saatte kalkabilirsiniz, belli bir saatte belli bir yerde olma zorunluluğunuz yok.
3. İşe gitmediğiniz için derli toplu giyinme zorunluluğunuz yok. Bir eşofmanla tüm günü geçirebilirsiniz.
4. Öğle yemeğinizi 12:30- 13:30 saatleri arasında yemek zorunda değilsiniz.
5. Kendi kendinizin patronusunuz.
6. Haftaiçi herkes işyerindeyken, boş sokakların, kafelerin keyfini dilediğiniz gibi çıkarabilir, etrafın fena halde kalabalık olduğu hafta sonlarında ise evinize sığınabilirsiniz.
7. Yağmurlu bir günde, sıkışan trafikte işe gitmek için debelenmezseniz.



Ve daha pek çok madde eklenebilir, işe gitmemenin iyi yanlarına. Eminim şu an çalışmakta olanlar, bana kıyasla bu listeye daha çok madde ekleyebilirler.

Çalışmamanın kötü yanlarına gelecek olursak ;

1. Eğer bir mirasyedi ya da gayrimenkul zengini değilseniz, düzenli gelirden mahrum kalırsanız.
2. Yakın çevrenizin size karşı saygısı, siz fark etmeden kademe kademe azalmaya başlar. Bir bakmışsınız, ailenizin ya da arkadaşlarınızın getir götür işlerinden sorumlu devlet bakanı olmuşsunuz.
3. Her ne kadar özgür olsanız da, kimi günler (şahsen benim canım istiyor) canınız belli bir yere gidebiliyor olmak ister ama böyle bir imkan yoktur.
4. İş yemekleri, şirket organizasyonları özlenmeye başlanılır.
5. Çalışmıyorsunuzdur, para kazanmıyorsunuzdur ve boş gezenin boş kalfası damgasını yersiniz. İster roman yazıyor olun, ister müthiş besteler, müthiş ressamlar yapıyor olun, siz işsiz güçsüz bir insansınızdır.

Evet çalışmamanın iyi  ve kötü yanları bana göre böyle, yarın da önümüzdeki yıllarda yapmayı planladığım işleri yazacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder