9 Mayıs 2020 Cumartesi

KORONA GÜNLERİNDE KİLO




Korona günlerine tarihi yüksek bir kiloda başladım. Doğru dürüst yemek yapmayı bilmeyen ben ekmek yapar, 2 renkli kurabiye pişirir olmuştum ve bu bana inanılmaz keyif veriyordu. Sonra yakın arkadaşım olan ve fakat kilo verme ve koruma konusundaki bir arkadaşıma hırsımdan ve hiçbir kıyafetimin içine giremediğimden birşey yapmaya karar verdim. Baştan söyleyeyim, bu bir başarı hikayesi değildir. Herhangi bir konuda başarı hikayem yok, zaten düşünüce...



Geçen yaz, aynı apartmanda oturduğum komşumun hızla kilo vermesinden gaza gelerek onun çalıştığı sağlıklı yaşam koçuyla çalışmaya karar verdim. Kendisine S. Diyelim. S. Herkese özel program yazdığını iddia ediyor ama gönderdiği, size değil, genele hitap eden mesajlardan anlıyorsunuz ki aslında herkese aynı mesajlar gidiyor gün içinde, “Suyumuzu içelim, sporlar yapıldı mı, beslenme günlüklerini göndermeyenler göndersin, günlüklerini 3 kez göndermeyenler programdan çıkar vb” Neyse ilk iki üç hafta yüksek oranda uydum programa ve  üç dört kilo verdim. Başarı S.nin bir polis gibi davranmasından kaynaklanıyor. Sonra program bitti ve ben verdiğim kiloları fazlasıyla aldım. Üç dört ay önce S.nin bir haftalık detoks programına kayıt oldum, üçüncü gün “Ben nedense uygulayamıyorum, zorlanıyorum” diye mesaj attım. “Seni gruptan çıkarıyorum, çünkü yapmıyorsun” diye mesaj attı. Acayip sinir oldum ama henüz o kadar da çok kilo almadığım için yoluma devam ettim. Arada başka diyetisyenlere de bir sürü para döktüm ama yok iki üç günden fazla yapamadım.



En son Nisan başında, S. İle pek çok kere çalışan komşumu da gaza getirerek yeniden programa başladık. Polis gözetimden kilo vermeye başladım. Arada bir sürü kaçamak yaptım. Günler boyu ve daha öncesinde de yıllar boyu okuduğum, diyetlerin neden başarısız olduğu, içgüdüsel yeme, acıkınca istediğini yeme, bedenini olduğu gibi sevme, kilo saplantısından ve aşırı yeme halinden kurtulma üzerine yüzlerce yazı birkaç tane de kitap okudum. Komşumla birbirimize söz verdiğimiz için listeyi takip etmeye devam ettim, bir taraftan Youtube üzerinden yürüyüş videoları yaptım. Oysa ki tek isteğim kanepede yatmak, dizi izlerke dondurma yemekti...



Geçen hafta iyice koptum programdan. Bir sürü abur cubur, aslında kısaca ne bulursam yedim ve tabi verdiğim kiloları aldım. S.ye yine sıkıntılarımı yazdım, ne yapsam da toparlansam dedim. Ve beni yine gruptan attı. Bu sefer o kadar sinir oldum ki, ne yapacağımı şaşırdım. Aslında sinir olmam gereken kişi S. Değil, kendime sinir olmalı ve diyetisyenlere, sözde sağlıklı yaşam koçlarına para kaptırmayı bırakmalıyım. Belki de kendimi 10 kilo fazlamla sevmeliyim. FAKAT SEVMİYORUM. İstanbul’da olsam, direkt bu konuda çalışan bir psikolağa gideceğim. 43 yaşındayım ve korkutucu ama son 30 yıldır kilolarımla uğraşıyorum. Bu sürecin 27 yılında kilolu bile değilmişim...



Yazdım rahatladım mı, tabi ki hayır ama o kadar istiyorum ki hayalimdeki bedene kavuşmayı. Bir de gelecek hafta sonu, kilo verme ve koruma konusunda süper başarılı ve sürekli kilo muhabbeti yapan bir arakdaşımın evine kalmaya gidiyoruz ailecek. Ne harika di mi, soru işaretini bulamıyorum. Bu arkadaş yukarıda bahsettiğim arkadaş, ona karşı hırsımdan kilo vermek istemiştim, hatta kendi kendime, “Nasıl kilo verdin” diye sorarsa “Bilmem iştahım kesildi” demeyi hayal ediyordum. Al buyur, çok kilo verdin ve eğer bir insanla kendini rahat hisssetmiyorsan o nasıl senin yakın arkadaşın olur... Sorular  sorular ama Arapça, İngilizce ve fakat Türkçe’ye çevrilmiş klavyede soru işaretini bir türlü bulamıyorum. Hayatın bana bir oyunu olsa gerek bu... Dün de başka bir diyetisyene para yatırdım bu arada, uzun araştırmalar sonucu...Bunun adı da B. Olsun. Önce telefon randevumuzu unuttu, sonra da benimle telefonda sadece 5 dakika konuştu ve kendisinden hala ses yok. Bu arada ben “Açlık Bazlı Yeme” temalı ingilizce bir kitap okuyup, günlerimi ve gecelerimi cips, dondurma ve çikolata yiyerek geçiriyorum. Gelecek hafta sonu napacağım, kilo verme konulu muhabbetlerle nasıl başa çıkacağım ise bir merak konusu. Alalh bana akıl fikir versin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder