2 Şubat 2016 Salı

En Zoru Başlık Bulmak

Aklımda yazacak şeyler var ama başlık yazmak stres yaratıyor ben de. Halbuki başlık yazının okunması açısından önemli ama bugün de böyle olsun napalım.

Sabah Tombi ile her gün olduğu gibi hava henüz karanlıkken güne merhaba dedik. Ve Lokum da uyandıktan sonra her sabah olduğu gibi kavga gürültü, itiş kakış, havada uçuşan tehditlerle evden çıktık. 'Anne olmadan önce çok iyi anneydim' diye bir laf var ya, işte ben onun canlı örneğiyim. 'Kesinlikle yapmam' dediğim herşeyi her gün sık sık yapıp, büyük olasılıkla zavallı yavrularımın psikolojisini bozuyorum. Fakat onlar da adamı çıldırtıyorlar bazen. Mesela Lokum kesinlikle giyinmek istemiyor; 'Bırak giyinmesin, oyuna çevir giyinmeyi, istediğini giysin' gibi çeşitli öneriler sözkonusu olabilir bu noktada ama yok arkadaş hiçbiri işlemiyor bu kıza. Çırılçıplak yatıyor yerde! Ben bağırıyorum, o bağırıyor, Garmin sıcak yatağından kalkıp noluyor diye bana sinirleniyor, güzeller güzeli yardımcımız olaylara bakıyor bakıyor ve ben kan ter içinde çocukları hazırlayıp evden çıkıyorum.



Bir de bu sabah bunların üstüne, uzun zamandır denemediğim fakat birkaç ay önce içine rahat rahat girdiğim kot pantolonumun içine giremeyince sinirlenme eşiğim düşerken, bağırma eşiğimdeki düşüş de ona eşlik etti. 'Nasıl bu kadar kilo aldım ya?' diye düşünecek bir durumum yok Allah'tan, her akşam paket paket M&M, kavanoz kavanoz Nutella yiyip, her gece yatmadan önce yarın sağlıklı beslenirim artık dersen, sonun bu. Ve maalesef kilo almak acayip kolayken, vermek bir o kadar zor. Bu zamana kadar yediklerimi yemesem belki veriririm ama ne sıkıcı birşey kilo verme konusu ve onun iradeyle ilişkisi. Ve yıllardır belli bir kiloya inmeyi hedefleyip bunu başaramamak ne sinir bozucu! Şöyle filmlerdeki gibi hareketli bir müzik eşliğinde masadan kalkıp birden koşmaya başlasam, sonraki sahnede salata yerken görüntülensem ve bir sonraki sahnede özel pilates dersinden çıkmış sadece kahvemi yudumluyor olsam mutlu mutlu-yanında sigara içmeden! Veeee en son sahnede bir Fransız havasında altımda kot, üstümde beyaz tiril tiril bir tshirt, incecik bir halde çocuklarımın elinden tutmuş parka giderken çekse beni kameraman... Olmaz mı ya? Olsa ne güzel olur, belki de olur!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder