17 Eylül 2013 Salı

Sürprizler Üzerine Bir İnceleme

Sürprizleri, tabi güzel olanlarını, çok severim. "Kim sürpriz sevmez ki?" diye düşünebilirsiniz. Mesela Garmin sevmez. 

Sürprizleri çok sevmeme rağmen yakın çevrem bana sürpriz yapmak konusunda çok ama çok başarısız. Fakat onlar bana sürpriz yaptıklarını zannediyorlar çünkü oyunculuk yeteneğim genetik olarak çok gelişmiş. Yani şaşırmış gibi, sevinmiş gibi yapmak konusunda çok başarılıyım.

Garmin'le çıkmaya başladığımız ilk ya da ikinci sene, nereden akıllarına esmişse ablamla Garmin bana sürpriz doğum günü partisi yapmaya karar vermişler. Ben ise bu arada sürpriz evlenme teklifi bekliyorum. Ve tabi sürpriz, şahane hediyeler. Bu arada Garmin de, ailem de bana manasız, hiç istemediğim hediyeler alma konusunda son derece başarılılardır ki onlara ne istediğim konusunda her türlü sinyali de veririm. Neyse bir akşam ablamın evindeyim, doğum günüme üç beş gün var. Ablam depo olarak kullandığı tuvaletten birşey istedi. Sonra uyandı ama artık çok geçti ben kapıyı açıp, parti malzemelerini görmüştüm ama görmemiş gibi yapıp, "Yahu burası çok kaotik, gel kendin al," filan gibi birşeyler söyledim. Emeğe saygı neticede. Doğum günüm geldiğinde ise Garmin beni, ablamın evinin yakınındaki güzel bir pizzacıya götürdü. Yedik içtik, ben bir taraftan düşünüyorum 'Parti acaba iptal mi oldu?' diye çünkü saatler geçiyor, meğer daha insanlar gelememiş - bu arada aslında parti yapacak kadar arkadaşım da yok benim (başka bir yazı konusu) - yani sürpriz partilere heveslenmem de yersiz. Neyse nihayetinde, Garmin "Hadi ablana uğrayalım" dedi ve gerisi bilindik şeyler, ben şaşırmış, çok sevinmiş gibi yaptım. Güzeldi de aslında, hediyeler vs. Garmin'den bir yüzük bekliyordum ama kendisi bana bir saat almıştı, gerçi aldığı en güzel hediyelerden biriydi. Sanırım bu parti, ilk ve son sürpriz doğum günü partimdi.

Evlenme teklifinin de sürpriz olmasını, beklenmedik olmasını çok isterdim ama o da maalesef hayal kırıklığıydı. Çünkü önce evlenmeye karar vermek, ailelerin, aslında Garmin'in ailesinin, onayını almak gerekiyordu, onay da demeyelim de bilgilendirmeye ihtiyaç vardı. Ben de haliyle bu süreci biliyordum. Sonrasında ise ablam, şimdi neden olduğunu hatırlamıyorum, bana Garmin'in evlenme teklif edeceğini söyledi. Galiba ben artık 'Yeter ya, teklif edecekse etsin,' noktasına gelmiştim. Yine güzel bir yemek yedik, yüzük tabiki pırlanta değildi ama çok çok çok çok sevdiğim bir alyanstı. Sürpriz değildi ama iyiydi ve ben yine şaşırma konusunda çok başarılıydım. 

Son sürpriz parti ise geçtiğimiz Cumartesi günü gerçekleşti. İkinci bebeğin gelişi şerefine bir baby shower. Fikir süper ve aslında az daha anlamıyordum ama annem geyiği nedeniyle olayı çözdüm. Bir taraftan da hiç aklıma yatmıyordu bana baby shower yapmaları çünkü o kadar sayılı arkadaşım var ki ve sayılının içinde gerçekten birlikte olmaktan keyif aldıklarım ise 3 tane filan herhalde ama neyse iki elin parmaklarını bir adet geçecek kadar arkadaş toplamayı başarmışlar. Olayı çözmem ise şöyle oldu. Annem ilk olarak ısrarla iki arkadaşımın telefonunu istedi benden, makul nedenleri vardı, normal bir anne olsa sorgulamazdım. Ama annemin genel olarak arkadaşlarımı iplemez bir tavrı olduğu için şüphelendim ve telefonlarını vermedim. Sürpriz yapacaklara öneriler 1- Sürpriz yapılacak kişinin arkadaşlarının telefon numaralarını almak için, telefon numaralarını kurcalama ve ele geçirme konusunda uzman (mesela ablam olabilirdi bu, Garmin olabilirdi) bir kişiden yardım alın. Neyse sonra bir akşam tam apartmanın bahçesinden eve giderken, annem önden hızlı adımlarla ilerledi ve benim pek de hazzetmediğim hatta kimi zaman başımı ağrıtan, tek ortak noktamızın yaş olduğu komşu NH ile fısıldaşmaya başladı. Ve ben keskin kulaklarım nedeniyle "Görgülü Pastanesi" dediğini duydum. Olay o an netleşti. Komşuyla kalkıp bir yerde buluşacak halleri yoktu, fısıldaşıyorlardı, olay benimle ilgiliydi. Cumartesi günü geldi. Ablam Tombi'yle oynamaya bize gelecekti. Annem sabahtan, "Ablan diyor ki saat iki gibi Elif'le (ablamın arkadaşı ama ben de çok severim) buluşalım, uyar mı sana?" dedi, "Oluuuur" dedim. Sonra ablam geldi, süslenmiş bir halde, normalde pek süslenmez kendisi. Gelir gelmez de, "Öğlen iki gibi Yeşim'le buluşsak, sana uyar mı?" dedi. Şaşkınlar. Bari isim konusunda hemfikir olun. Sürpriz yapacaklara öneriler 2 - Sürprizin yeri, saati ve sürpriz yapılacak kişinin oraya nasıl getirileceği konusunda hemfikir olun. 

Bu arada kızdığım bir noktayı da belirtmeden geçmek istemem. Şimdi ben bu sürpriz konusunu çözmesem, karnım burnumda, artık neyin içine sığıyorsam onu giyip rezil bir halde sokağa çıkacağım çünkü normalde öyle çıkıyorum. Allah'tan fark ettim de biraz adam gibi giyinip, makyaj yaptım. Normalde makyaj yapmadığım için bir de sürprizcilere niye makyaj yaptığımı açıkladım, maksat onlar anlamasın benim anladığımı. Neyse nihayetinde evden çıktık, parti saatinden 3 saat önce ve yanımızda Tombi'yle! Arkadaş, benim için yapılan partide Tombi'nin işi ne? Aklınız nerede? Çocukla ne partisi? Tombi'yi ablamla parka götürdük, yemek yedirdik, sonra hesapta Yeşim'le buluşmaya gidiyoruz ve Tombi yolda uyudu. Yine insanlar toplanamadığı için beni karnım burnumda sokaklarda yürüttü ablam.   Nihayet, parti mekanına ulaştık, ben şaşırmış gibi yaptım. Hoşuma da gitti aslında. Tabi gerçekten şaşırsam daha iyi olurdu. Yedik içtik, sohbet ettik filan. Mekanın bir pastane olması ve bu nedenle oturma düzeni zorlayıcıydı. Hamile kadına, sandalye tepesinde parti yapılır mı? Sürpriz parti yapacaklara öneriler 3 - Sürpriz parti yapacaksanız, ya evde yapın ya da bir yeri kapatın, öbür türlü pek rahat ve eğlenceli olmuyor. 

Neyse çok uzattım, içimde kalmış herhalde bana sürpriz yapılamaması, yazasım geldi. Aslında nasıl sürpriz yapılır diye birşey yazsam belki daha faydalı olur, gerçi doğuma sayılı gün kaldı, bundan sonra zaten seyrek yazıyorum, sanırım iyice seyrekleşir yazılarım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder