8 Ekim 2015 Perşembe

Elit Eltimin Evi

Durduk yere gelmedi aklıma sevgili eltim; Tombi ile babası oyun parkına gitmişken, Lokum 3 set kusmanın üstüne uyumuşken, bu vakitte hem yemek yapıp hem evi toplamayı düşlerken ve dağınık evimize boş boş bakarken aklıma geliverdi. 

Dubai'ye dönmeden önceki son hafta sonu bizi kahvaltıya davet etti elit ve tek çocuklu eltim. Pırıl pırıl parlayan, etrafta en ufak bir ıvır zıvır olmayan, kahvaltı sofrası yüzde yetmiş hazırlanmış eve girdiğimizde, aynı kahvaltı bizim evde olsa nasıl olurdu diye düşünmeden edemedim. Bir kere bizim evde masa, tezgah vb her türlü düz yüzeyin üstü dolu; oyuncak olur bu, ilaç, defter, peçete, ıslak mendil, kirli çocuk giysisi, çanta, top. Şu an hem yazıyorum hem bakıyorum, hem kalkıp toplayayım diyorum, yok olacak gibi değil. Hayır bu eve taşınalı bir yıl oldu daha, nasıl bu hale getirdik anlamıyorum. Neyse, çocuğun odasına gittik, bizimkilerle. Sözkonusu çocuk 6 yaşında. Odasında çift kişilk yatak, masa sandalye ve bir dolap. Oda göz kamaştırıyor. 'Eeee napalım, ne oynayalım?' dedim. Çocuk yatağını kaldırdı. Baza tertemiz, masmavi, bez kutularla dolu, hepsinin içinde oyuncaklar gruplanmış. İçimden, belki de dışımdan 'Vay anasını' dedim. Sonra da kendimi, 'Şu ünlü fotoğraftaki anneyim ben canım' diyerek teselli ettim. Bilmeyenler için fotoğraf şöyle birşey; bir anne leş gibi, dağınık bir evin ortasında kucağında çocukla mutlu mutlu duruyor, ev işleri yerine çocuğumla mutlu mutlu oynuyorum havasında! Ben hayranlıkla çocuk odasına bakarken, eltimin karnı burnunda olması gereken kızkardeşi geldi. Neredeyse 9 aylık hamile olmasına rağmen, karnı 5 aylık görünümünde olan sevgili kardeş, benim en özel davete giymeyi beceremeyeceğim şıklıkta giyinmiş süslenmişti. Kolyesi, yüzüğü, ruju, rimeli eksik değildi. Evin derli toplu olmasının üzerine, havalı hamile ekstra sinirlerimi bozdu. Ezik miyim neyim düşünmeye başladım. 'Sanane milletin derli toplu, pırıl pırıl evinden, kilo almadan geçen hamileliğinden,' diyerek kendimi teskin etmeye çalışarak tuvalete girdim ve yine dehşete kapıldım! Tuvalette her taraf minik, kokulu sabunlar, midye kabukları, renkli taşlar vb ile süslenmişti. Lavabonun kenarındaki küçük bir havuzdan yapma kuşlar su içiyordu ve bu evde 6 yaşında, gayet de mutlu görünen bir çocuk yaşıyordu.

Kahvaltı kısmı süper geyik geçti. Eltim benim en az 3 saatte toplayacağım masayı ve mutfağı 20 dakikada topladı. Acaba gizli bir sihirli değneği mi vardı? Sonra sözkonusu eve yeni taşındıkları için bize evi gezdirdi kendileri. Açık giyinme odalarındaki rafları ve raflardaki milimetrik hizayla dizilmiş tshirtleri ve pantolonları görünce ağlamak istedim. Ne güzeldi herşey; etrafta ıvır zıvır yok, dağınıklık yok, harika dolaplar var. Eltim de harika görünüyor, çocuk da mutlu. 

Ziyaretimiz sona erdiğinde gider gitmez Dubai'deki evi toplama hedefine odaklandım. Umutlu ve pozitiftim. Ikea'dan güzel kutular alacaktım, evi çiçek gibi yapacaktım. Her tarafa renki taşlar ve kokular koyacaktım. Bizim de özgürce su içen, yapma kuşlarımız olacaktı...Fakat geldikten sonra enerjim sanırım sıcaktan buharlaştı, herşey olduğu gibi kaldı. Hayır dağınıklıkla mutlu olmuyorsan, kalk topla, yok toplamıyorsan tadını çıkar, milletin derli toplu evini diline, yazına dolama diyor ve kendime ve aileme mutlu hafta sonları diliyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder